SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

NİKAH BAHSİ

<< 2163 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا ابْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ قَالَ سَمِعْتُ جَابِرًا يَقُولُ إِنَّ الْيَهُودَ يَقُولُونَ إِذَا جَامَعَ الرَّجُلُ أَهْلَهُ فِي فَرْجِهَا مِنْ وَرَائِهَا كَانَ وَلَدُهُ أَحْوَلَ فَأَنْزَلَ اللَّهُ سُبْحَانَهُ وَتَعَالَى نِسَاؤُكُمْ حَرْثٌ لَكُمْ فَأْتُوا حَرْثَكُمْ أَنَّى شِئْتُمْ

 

Muhammed b. el-Münkedir'den; demiştir ki: "Ben Cabir'i (şöyle) derken işittim: Yahudiler insan karısına arkadan (yanaşarak) fercinden cima' ederse çocuğu şaşı olur diyorlardı. Sonra Aziz ve Celil olan Allah, "Kadınlarınız sizin tarlalarınızdır. Tarlanıza istediğiniz yerden giriniz." [Bakara 223.] âyet-i kerimesini indirdi.

 

 

Diğer tahric: Buhari, Tefsir; Müslim, nikah; İbni Mace, nikah (1925); Tirmizî, Tefsir; Darimi, Vudu', nikah; Ahmed b. Hanbel, VI, 305.

 

AÇIKLAMA:

 

Hıristiyanların, kadınlarla olan ilişkilerindeki fevkalâde lâubalilik ve sorumsuzlukları yanında Yahudiler de marazı denecek derecede aşırı titizlik gösterirler, hayızlı kadınla bir sofrada yemek yemezler, bir yatakta yatmazlar, hatta onun bulunduğu eve girmez­ler, bir pislikten veya vebadan kaçar gibi hayızlı kadından kaçarlar ve kadının tenasül uzvuna arka tarafından yaklaşıldığı takdirde doğacak ço­cuğun şaşı olacağına inanırlardı. İslâmiyet geldikten sonra Hıristiyanlarda ve Yahûdilerde görülen bu ifrat ve tefriti kaldırıp her mevzuda olduğu gibi bu meselede de orta yolu tavsiye etti.

 

Kadınlarla âdet hallerinde sadece cinsi münâsebette bulunmayı yasak­layıp bu hallerinde iken onlarla yiyip içmeyi de düşüp kalkmayı, âdet hal­leri dışında, anüse dokunmamak şartıyla arkadan ve önden çeşitli pozis­yonlarda kadınla, cinsel organ yoluyla birleşmeyi helâl kıldı.

 

Mevzumuzu teşkil eden hadis-i şerif "Kadınlarınız sizin tarlamzdır, tarlanıza istediğiniz yerden giriniz" âyet-i kerîmesinin iniş sebebini açıkla­maktadır. Taberî'nin Mücâhid'den rivayet ettiği bir habere göre İbn Ab-bas bu âyet-i kerîme'nin Mekke'de kadınlarla ön tarafından çeşitli po­zisyonlarda cima etmeyi alışkanlık hâline getiren bazı kimseler hakkında nazil olmuştur. Bu kimseler Medine'ye geldikleri zaman Ensar'dan bazı kadınlarla evlenmişlerdi. Ensarlı kadınlarla da eski alışkanlıklarını devam ettirmek istemişlerse de ensarlı hanımların tepkisiyle karşılaştılar. Bu durum Rasûl-i Ekrem'e iletilince Allah teâlâ bu âyet-i kerîmeyi indirerek Mek-keli Muhacirleri tasdik etti.[bk. es-Sâbûnî, Revâiü'l-beyân, I, 297.]

 

Metinde geçen hars (tarla) kelimesinden maksat, kadınların cinsel or­ganlarıdır. Esasen bu kelime ekilecek tarla manasına gelir. Kadınların ra­himlerine atılan nutfeler ekin tanelerine benzetilmek suretiyle onlara da hars (ekin) denmiştir. Binânealeyh söz konusu âyet-i kerîmeyi "dilerseniz dübürden cima edebilirsiniz." şeklinde anlamak mümkün değildir.